Tuesday, November 27, 2007

Canım Ağabeyciğiim





Benim ağabeyim Dünyanın en iyi insanlarındandır.


Cumartesi Melis'le konuşurken bi kez daha anladım ki abimin çok emeği var üstümde.Bunu bi kaç haftadır daha ayrıntılı düşünmeye başladım.Roni'nin ananesi
anaaam bu küçücüktü abisi bunu elinden tutar getirirdi diyince.Aynı lafı abimin ilkokul arkadaşları da sarf edince bi de feyzbuğk aracılığı ile kanıt sununca....
evet fotodaki herkesin 4 yaşındaki halinden daha şirin olan çocuk benim.
Feysbuk olayına da girsem mi girmesem mi bilemiyorum.Feys buk olmasa bu fotorafa ulaşamazdım.Ya da abimin ilk okul arkadaşlarıyla birkez daha tanışamazdım.

TANIŞMAYA GİDERKEN BU APARTMANI GÖREMEZDİM.



Nasıl bir tenis aşığıdır bu apartımanı yaptıran kişi.

Bir teorimiz de şu şekilde şuan örneğin polo ya da golf gerçi golf biraz daha piyasa,bu apartman yapıldığı zaman da tenis belki ne olduğu herkes tarafından bilinmeyen ve kulağa hoş gelen bi kelime olarak kullanılmış olabilir.

Tahminleri alıyım lütfen.



Amy winehouse pek başarılı bi hanım şu aralar onu dinlerken heyecenlanıyorum.

Teomana olan saygım her geçen gün artıyor.Çocukmuşuz bilememişiz değerini abi diyip bi çüklota alıp gitcem,beste hırsızlığıyla suçlanan teo'ya.



We only said good-bye

with wordsI died a hundred times
Bak bak bak bak güzel bir gün ölmek için.


yiyosa amy'e hırsız deyin de s.çsın ağzınıza.

Ben kokuyorum o bayandan.Agresif olmasa çok sevcem ama...


*amy Winehouse-back to black

*Teoman-Güzel bir gün



AYRICAhttp://likufaylar.blogspot.com/ ilerde reklamına yoğunlaşacağım yan blogum.

Tuesday, November 20, 2007

HAŞMETBAAP

ben dinlediğim müziklerde back to the basics yaptım şu aralar.

babamın etkisidir mutlaka queen bu kadar sevmem.
kendimi anlamaya başladığım dönemin başından beri arabada "queen" çalıyordu.
hemde sonsuz tekrarlarla. sonrasında da hayatımın her döneminde ailenin her arabasında mutlaka bir greatest hits albümü oldu hatta her versiyonu oldu. bunların hepside milyonlarca kere dinlendi.hatta hala var bir takım greatest hitsler.
tabii ki bir de hayran olunası bir grupta olunca milyon kere dinlediğin şey daha da kolay oluyor. bağlanmak.



sonrasında trt2 de pop saatinde de rock saatinde de illaki bir queen şarkısı olurdu klibi veya konser görüntüsü. tabii ben o zaman dan bir de kliblerine verdikleri önemi ve freddie mercury gibi olabilecek en iyi frontman'in sahnede yaptıklarını izleyip hayranlık duydum. ki yaşım ilerledikçe muzik dinleyiciliğim geliştikçe adamların ne kadar teknik ne kadar işini ciddi ye alan ve de ne kadar yetenekli olduklarını daha da iyi anlamaya başladım. ve de yeniliklerin peşinde olmalarını. freddie mercury nin sesi, gelmiş geçmiş en iyi vokallerden biri olması, ve de hem beste yapması hem söz yazması...., queen i geri kalan bütün gruplardan ayıran en büyük özelliği bence gruptaki herkes mevkilerinin en iyilerinden ve hatta diğer mevkileri de becerebilen adamlardan oluşması. gruptaki herkes şarkı yapabiliyor ki hepsinin hem çok populerleşmiş hit şarkıları hemde klasikleşmiş kaliteli şarkıları mevcut. hepsi şarkı da söyleyebiliyor. ve hatta birden fazla da enstürüman çalabiliyorlar. yıllarca hiç queen dinlemediğini söyleyen arkadaşlarımı azarlamak suretiyle zorla queen dinlettim. hoş bir dönem herkeste o siyah gretest hits albümü vardı. ama gene de arada dinlememiş olan varsa kırardım sopayı sırtında.
bizim için bütün şarkıları önemli olsada emerle, bazı şarkıları daha bir ağzımıza pelesenktir. mesela kebapçı ismi olarak falshı seçmesi alanya da bir kebapçının bazı gecelerde acıkınca oray
flash gordon şarkısını söyleye söyleye gitmemize nedendir.
flash dıshhh
ahaaaaaa
is a miracle
flash dıshhh
aaaaa
is hir kam tosevdiniverse (çok hızlı oldugu için boyle soylenir burası)
insanın her duygusuna tercüman olabilecek şarkıları olması, çoğu zaman sözlerin harika olması, ve de dediğim gibi yeteneklerini dışa vururken bazı şeyleri zorlama.
bir de tabii yine her ne kadar frontman grubu olmasa da yine dönüp dolaşıp freddie mercury ye getireceğim lafı. bir insan hintli olursa ancak bu kadar karizma olabilir ve de bir insan gay olur sa da gene bu kadar karizmatik olabilir bence. keşke ölmeseymiş yanlışlıkla canlı izleme fırsatı yakalasaydık.
keşke yazılı anlatımım iyi olsaydı da çok çok şeyler yazabilseydim bu çok sevdiğim grup hakkında
ve de su an kendi durumumla ilgili olan queen şarkısının sözleriyle bitiriyorum. hemde bu şarkı freddie şarkısı değil
Im just the pieces of the man I used to be
Too many bitter tears are raining down on me
Im far away from home
And Ive been facing this alone
For much too long
I feel like no-one ever told the truth to me
About growing up and what a struggle it would be
In my tangled state of mind
Ive been looking back to find
Where I went wrong
Too much love will kill you
If you cant make up your mind
Torn between the lover
And the love you leave behind
Youre headed for disastercos you never read the signs
Too much love will kill you
Every time
Im just the shadow of the man I used to be
And it seems like theres no way out of this for me
I used to bring you sunshine
Now all I ever do is bring you down
How would it be if you were standing in my shoes
Cant you see that its impossible to choose
No theres no making sense of it
Every way I go Im bound to loss
Too much love will kill you
Just as sure as none at all
Itll drain the power thats in you
Make you plead and scream and crawl
And the pain will make you crazy
Youre the victim of your crime
Too much love will kill you
Every time
Too much love will kill you
Itll make your life a lie
Yes, too much love will kill you
And you wont understand why
Youd give your life, youd sell your soul
But here it comes again
Too much love will kill you
In the end...In the end.

Wednesday, November 14, 2007

Monday, November 12, 2007

EZDİ BENİ BU HAVALAR


pazar sabahı zor bir sabahtı ,














pazar sabahı nedense acaip bir enerjiyle uyandık dedik ki cihangir kahve de kahvaltı yapalım

savoy pastenesinden bir sürü harika gıda aldık ucuz da değil hani ama değer

harika bir kahvaltı yaptık musalla taşının dibinde en super tezattır hayatta

her canlı ölümü tadacaktır kadar
harikadır
cihangir kahvesi .


8 kişi ancak havanın o kadar yıpratıcı olacagını dusunmemiştik

şimdi size soğuktan ezilen çarpılan insanlardan seçmeler

resimlerde insanların ne kadar yamuldugunu görebilirsiniz ürkün gerçeklerden ve kötülüklerin annesine çok da yakınlaşmayın böyle olmak istemesseniz





ilk resim baa ve tabii ki eldiveni

ikinci resim roni emer e parmak kıtırtısı nasıl yapılır onu gösteriyor.

üçüncü resim ise pek yeni çiftimiz fırfırselsel

photoshopu sevdirme derneği tarihin derinliklerinden sunar : filter liquify

Sunday, November 11, 2007

Zaman Kötü






Anladım ki;dünyanın neresinde olursan ol




Değişmeyen bazı kurallar var.




Çözümler de aynı.




O YÜZDEN NERDE OLURSAN OL ŞUNU UNUTMA

ZAMAN KÖTÜ,AYAKKABINI BAĞLARKEN DUVARA DAYA G.TÜ

Wednesday, November 7, 2007

Biz seni sevinmek için sevmedik ki!


biz seni sevinmek için sevmedik ki!
ama 8 gol de yenmez ki
keşke paf takımıyla çıksaydık
8 gol yemezdik.
olsun biz alışığız vede üstte dediğim gibi beşiktaş taraftarı skoru umursamaz takımını sever ama çaba görmek ister.
umarım fenebahçe bu akşam yenerde hala şu milli duygu kontenjanından sevinirim.

Monday, November 5, 2007

BEN GELDİM




Foto:Threeba$(3 ortaklı şirketimiz)Ben,Fadime,Osman







Foto:Ben,Osman,İmran
merhaba...
çook uzun bi ara oldu.sayın takipçilerim(tahminim ya 1 kişi ya da yok öyle bişey).
pek istikrarsız oldu emerteytey.Emirbeyin baş köşesinde duran linkim emirin karizmasını bozuyodu.Güncellenmeyen bir blog olarak
Yukarda bahsi geçen rusya seyahatim de sonlandı.
Kahramanlar:Ben,Fadime Abla,Osman Abi,Tahsin Abi,Mariya Yenge,ve diğerleri....

Vakit: 15 ekim 06.30
Yer:Atatürk havalimanı dış hatlar.
ben-Olga'yla konuştunuz mu?ne dedi?(Olga;evinde kalmayı planladığımız kasap bayan)
os-konuştuk ya bakalım gelcek HERALDE
ben o an terlemeye başladım.korkuyodum çünkü yurt dışına gidiyoduk.Paramız azdı ve kalcak yerimizin kesin olarak belli olmadığını ben check-in kuyruğunda öğreniyodum.
bin bir dertle uçağın kalkma saatinde hala kuyruktaydık.
bişekil bindik oraları da anlatırsam bitmiyecek.
hepimiz farklı koltuklara verilmiştik.binmeden misyonlarımızı belirledik.
herkes yanındakiyle 3 saatte kanka olcak ve moskova da kalcak yer bulcaz.

moskova ya vardık kimse kanka olamamıştı.
hava alanında öküz ağırlığındaki çantalarımızla beklemeye başladık.
Olgayı aradım.
ben-biz napalım
O.-bekleyin 6 da işim bitiyo 19:30 da ordayım
saat 11.40.
türk tanıdığımıza fikir danışayım dedim aradım
ben-ne yapsak
t.t.-ben bi konuşayım Olgayla.
bu arada telefon kartları hızla bitiyo.biz de yenisi alıyoruz.
ben-nooldu ne diyo?
t.t-sizi kalcağınız yere bırakacak ve onda kalmanızı istemio.
ben-fırk
bir rus hanım vardı tanıdık onu aradım.
-bize bi hemen hostel mostel bişey bulsan.
r.h.-okey.
buarada baya bi mesajlaştık baya bi konuştuk
her mesaj 10 kontur.konuşurken ankesörlüden çatır çatır gidiyo.
hızlandırıyorum biraz.
bize buluşucağımız yeri tarif etti taksiciler dört bir yanımızı sarmış.
otbüsle gittik.
metroya bindik.
buluştuk.
Gevur ölüsü gibi çantayla 2 km yürüdük karlı havada.
omuriliğim S şekline girdi.
herneyse.
hostelimize geldik.
burası savaş döneminde bir sığınak ya da bir hapisane gibi bi yer.
Bina ankara yeni mahalleden bir apartmanın fotoşotopta köşeden tutulup 5 kat genişletilmiş hali.
kapısı demir.
deliksiz.küçücük bi penceresi var.
çok korktuk.içerisi eşkıya kaynıyo.
Fiyatı:40 $.kuşbaşı
odada tuvalet yok.
neyse.
2.gün otelde yer olmadığı için gevurlarımızla beraber yola dokulduk.
bi haber bekliyoruz tanıdıktan.gelmiyo haber.
beklerken esmer uzun boylu bi delikanlı gorundu.elinde araba anahtarıyla.
Dedik ki.güzel kardeşim sen bizi metro istasyonuna kadar bırakıver parası neyse verelim.
bindik eşyalarla arabaya.o sırada fadime ablanın parlak zekası devreye girdi.
dedik ki:koçum sen bugun bize moskova yı gezdir parası neyse verelim.parayı konuştuk tamam dedi.akşama kadar gezdik.tabi bu arada arabada eşyalarla kaçarsa korkusuyla.
Delikanlımızın adı İmran.Pakistanlı.Müslüman.ingilizceyi simsınslardaki apu(kwik e mart)daki gibi konuşuyo.
-planımız 1 hafta moskova 1 hafta st.petersburg da kalmaktı.
akşam 10 filan suları
-sür demiryoluna parası neyse verelim.
aldık biletimizi trenden koyulduk yola.
1.05 de moskovaya güle güle dedik.
tren inanılmazdı.
yataklı tren
çook eskiden kalma.
insanlar hemen soyundu pijamasını giydi yatağını yaptı uyudu biz daha yeni oturduk.
komik bi ortam.
her yer ayak.filan.kaloriferi bi yaktılar aboooow
g.tüm pişti çok fena.
gece 4 suları.
yanda yatan dayı kabus görmeye başladı.duvarları yumrukladı.kadınlar korktu.
dayıyı dürterek uyandırdık olayı yatıştırdık.
sabah vardık st.petersburga.
pek güzel bi şehir avrıpai.
yerleştik evimize 2 haftanın geri kalanını burda geçirdik heryeri gezdik.
burda da çok macera var ama rutine bağlandığı için ayrıntılar var sadece.
bu arada İmrana 100$verdik.